-
1 nabzına göre şerbet vermek
угожда́ть, гла́дить по шёрстке -
2 nabzına göre şerbet vermek
to handle sb with tact -
3 nabız
пульс (м)* * *выпад. -bzı мед.пульс, пульса́цияnabız almak, nabzını saymak — счита́ть / проверя́ть пульс
nabız durmak — исче́знуть - о пу́льсе; умере́ть
nabzını tutmak — щу́пать, находи́ть пульс
dalgın nabız — пульс хоро́шего наполне́ния
seyrek nabız — ре́дкий пульс
••- nabzına göre şerbet vermek
- nabzını yoklamak -
4 nabız
nabzı 120 atıyor er hat einen Puls von 120;-in nabzına girmek sich bei jemandem einschmeicheln;-in nabzına göre şerbet vermek sich lieb Kind machen bei;
См. также в других словарях:
nabzına göre şerbet vermek — (birinin) birinin hoşuna gidecek, gururunu okşayacak yolda davranmak Başına gelmeyen bela kalmadı. Azıcık nabza göre şerbet versen, başına bu dertler gelmezdi. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
nabız — is., bzı, tıp, Ar. nabż 1) Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara ve özellikle bilekteki atardamara parmakla basıldığında duyulan kımıldama 2) mec. Eğilim, düşünce, niyet Birleşik Sözler nabız yoklaması Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük